İşe İade Davası - İşverenin Uyarı Yazısını Sosyal Medyada Paylaşmanın Sataşma Niteliğinde Olmadığı
- Av. Hüseyin YAVUZER
- 3 Mar 2020
- 5 dakikada okunur
9. Hukuk Dairesi 2019/3100 E. , 2019/19483 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ : KOCAELİ 5. İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; kararının kaldırılmasına, Davacının davasının reddine karar vermiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından 08/09/2016 tarihli elektronik postayı görevi ve yetkisi olmadığı halde sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı gerekçesiyle tazminatsız olarak feshedildiğini, ihtarnamede belirtilen olayın tamamen yanlış ve saptırılarak anlatıldığını, ilgili evrakın fabrika işçilerinin çalıştığı yerlerde bulunan makinelere asılmış bir şekilde durduğunu, bu evrakın davacının facebook sayfasında yayımlanmasının söz konusu olmadığını, ayrıca davacının bu evrakı usulsüz bir şekilde almadığını, davacıya işten çıkması için amirleri tarafından mobbing uygulandığını ve işçinin psikolojisinin bozulduğunu, davacının geçerli olmayan ve haksız gerekçelerle işten çıkarıldığını iddia ederek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacının 09/09/2016 tarihinde müvekkili şirket ile aynı tesiste faaliyet gösteren ... Otomotiv San. ve Tic. AŞ firmasının kendi çalışanlarına hediye vermesi ve müvekkil şirket yetkililerinin talebi üzerine müvekkili şirket çalışanları ile bu konu hakkında görüşülmemesini bildiren 08/09/2016 tarihli elektronik posta iletilerini görevi ve yetkisi dahilinde olmamasına rağmen usulsüz şekilde elde ettiği ve sosyal medya hesabı üzerinden "bütün arkadaşlarımın dikkatine)))))) işte bakın ne kadar büyük bir firmada çalıştığımızı bir kez daha bizlere ifade ettiler, bizler bu kadar aşağılanacak ne yaptık bilmiyorum" ifadesi ile paylaştığını, bu durumun müvekkili şirket çalışanı işçiler arasında huzursuzluğa neden olduğunu, davacıdan savunmasının talep edildiği ancak savunma vermekten imtina ettiğini, bu durumun tutanak altına alındığını, davacı tarafın mobbinge uğradığı iddiasının mesnetsiz ve gerçeğe aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı işyerinde aynı alanda faaliyet gösteren diğer firmanın çalışanlarına hediye dağıtması nedeniyle her iki firma çalışanları arasında şaka yapılmasından kaynaklı huzursuzluk yaşandığı ve bunun üzerine davalı firma tarafından bu konuda şaka yapılmamasını belirtir yazının duyuru panosuna asıldığı ve davacının da bu yazıyı facebook hesabında paylaştığı, tanık anlatımlarından davacı dışında da işyerinde aynı şekilde paylaşımda bulunan diğer işçilerin de bulunduğu, davacının söz konusu paylaşımında olaya ilişkin yorumunda davalı işverene, fabrikaya ve çalışanlara ilişkin hakaret içeren herhangi bir söz kullanmadığı, yazılan yazının eleştiri sınırlarında olduğu, fesih bildiriminde belirtilen işyeri sırlarının haksız olarak ifşa edilmesinin söz konusu olmadığı ve ayrıca davalı işveren tarafından da söz konusu yazı ile diğer firma çalışanlarının yapmış olduğu şakanın işyerinde huzursuzluk yarattığının kabul edildiği, bu nedenle işçiler arasında bir hassasiyet olabileceği ve işverenin bu durumu da gözönünde bulundurması gerektiği ve kaldı ki işyerinde çalışan diğer işçiler tarafından da duyuru panosuna asılan yazının sosyal medyada paylaşılmış olması dikkate alındığında davacının bu davranışı nedeniyle iş akdi feshinin ölçülülük ilkesine ve feshin son çare olmalı ilkesine de uygun olmadığı ve tüm bu nedenlerle davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge adliye mahkemesince, "davacının facebook paylaşımının dairemizce haklı fesih nedeni kabul edilmemekle birlikte, facebookta yapmış olduğu sözlerin, eleştiri sınırını aşan ve fakat sataşma veya hakaret boyutuna ulaşmayan sözler olduğu ve bu sözlerin facebook gibi bir sosyal platformda paylaşılması dikkate alındığında, davacının iş akdinin davalı işverenlikçe, facebookta yapmış olduğu paylaşımlar haklı fesih sebebi oluşturmasa bile geçerli fesih nedeni oluşturacağı, bu nedenle iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği" gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve davanın reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
G) Gerekçe:
İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II’nci bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene, ailesine veya işverenin diğer bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Buna karşılık işçinin bu ağırlıkta olmayan işveren aleyhine sarfettiği sözler çalışma düzenini bozacak nitelikte ise geçerli fesih nedeni sayılması gerekir.
Davacının iş sözleşmesinin, kendisine ait sosyal medya hesabından 09/09/2016 tarihinde yaptığı “Bütün arkadaşlarımın dikkatine))))))) işte bakın ne kadar büyük bir firmada çalıştığımızı bir kez daha bizlere ifade ettiler, bizler bu kadar aşağılanacak ne yaptık bilmiyorum…..” şeklindeki paylaşımı ve paylaşım ekinde de davalı şirket ile aynı tesiste faaliyet gösteren ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi firmasının kendi çalışanlarına yönelik yazdığı yazıyı paylaşması nedeniyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda davacı tarafından sosyal medya hesabında yapılan paylaşımın hakaret ve sataşma niteliğinde olmadığı, yakınma niteliğinde olup eleştiri sınırları içinde kaldığı, başka bir ifadeyle davacının davranışının tek başına 4857 sayılı Yasanın 25. maddesi kapsamında haklı neden ağırlığında olmadığı, 4857 sayılı Yasanın 18. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede de söz konusu paylaşımın iş ilişkisinin devamını çekilmez kılacak nitelikte bulunmadığı, davacının yaptığı bu paylaşım nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar gördüğüne, çalışma düzeninin bozulduğuna ilişkin de bir delil bulunmadığı, buna göre davacının yaptığı paylaşımın işverene haklı nedenle fesih imkanı vermeyeceği gibi geçerli nedenle fesih imkanı da vermeyeceği anlaşılmıştır.
Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince feshin geçerli nedene dayandığından bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasası'nın 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile; 1-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE, 3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE, 4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE, 5-Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Alınması gereken 44,40 TL. karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL. karar- ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 7-Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 301,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine, 9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, kesin olarak 11.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Comentários